“Çocuk da yaparım kariyer de!” sözü hayatımıza gireli çok oldu. Reklam jingle’ı olmaktan öte kadınların yaşamında gerçek anlamını ne kadar bulduğu tartışılır olsa da son yıllarda kadınların iş yaşamında daha fazla görünür olduğu bir gerçek. Ancak bu durum bazı zorlukları da beraberinde getiriyor.

Genel olarak kadınların iş hayatındaki yerine bakacak olursak;  kadınlar detaycılık, mükemmeliyetçilik, titizlik, etkili iletişim kurma ve güçlü empati becerileri gerektiren rolleri erkeklere oranla daha çok üstleniyor.  Araştırmalara göre; büro, operasyon, ve çağrı merkezi çalışanları arasında kadınların sayısı erkeklerden daha fazla. Buna bankacılık, reklamcılık, halkla ilişkiler, sigorta ve eğitim sektörlerini ekleyebiliriz.

Üst düzey yöneticilik açısından baktığımızda ise iş dünyasında etkili olan liderlik, organizasyon, insanları motive etmek üzere geniş bir tarz ve davranış yelpazesine sahip olmak kadınların doğasında var olan özelliklerdir. Bu özellikler kadınların tepe yöneticiliği konularında da sayılarını arttırıyor. Üst düzey yöneticilikte kadınların en baskın olduğu görev alanı ise insan kaynakları.

Çalışan annelerin birçok işi aynı anda yapabilme özelliklerinin son derece gelişmiş olduğunu düşünen işverenlerin sayısı her geçen gün artıyor. 2012 yılında iş dünyasında büyük yankı yaratan Marissa Mayer’in hamileliğinin son aylarında Yahoo’nun CEO’luğu görevine gelmesi, belki de buna en güzel örneklerden biridir. Kişilerin de iş ve özel yaşam dengesini annelikten kısa bir süre sonra oturttuklarına şahit olsak da farklı ihtiyaçların farklı beklentiler doğurabildiğini gözlemliyoruz. Örneğin; esnek çalışma saati uygulamasında çok mutlu olan çalışan annelere de, çalışma saatleri net olan uygulamalarla daha verimli çalıştıklarını ifade edenlere de rastlıyoruz. İş fırsatlarını değerlendirirken genellikle görev tanımı ile birlikte şirket hedefleri ve bekleyen iş temposu, kurum kültürü, yurtiçi/yurtdışı seyahat sıklığı gibi konular da netleştiriliyor, evdeki beklenti ve tempo da belirlenip çalışma kararı alınıyor.